Can Atalay’dan ‘Sırrı Süreyya Önder’ için veda mesajı

Marmara Cezaevi’nde bulunan Gezi davası hükümlüsü Can Atalay, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i Kaybetti

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bulunan Gezi davası hükümlüsü Can Atalay, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önderi’in ölümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Yıllarını verdiği, her türlü sıkıntıya katlandığı ‘barış’a ülkemiz tez zamanda kavuşsun. Onun arkasından yollayacağımız en büyük armağan ‘barış içinde yaşayan bir ülke’ olacaktır. Güle güle Sırrı abi… Seni unutmayacağız” ifadesini kullandı.

Gezi davası hükümlüsü Can Atalay’ın, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önderi’in vefatı dolayısıyla sosyal medya hesabından bir açıklama yapıldı. Atalay, şunları kaydetti:

“Hapishanelerinden Meclis’e, TBMM İdare Amirliği’ne, sonra yeniden hapishane ve yeniden Meclis, Meclis Başkanvekilliği… ‘Barış’ için dolaştığı Anadolu yollarında taş yağmurlarından ‘baş barışçılık’ siyasetçisine… Sırrı Süreyya bile böyle bir senaryoyu yazamazdı. Çünkü hiçbir hayal gücü, yaşamın yaratıcılığıyla yarışamıyor… Kökleri derindedir. Baba Ziya Önder, 1965’lerde Anadolu’da sosyalizmi toplumsallaştıran tarihsel Türkiye İşçi Partisi Adıyaman İl Başkanı. Ziya Önder, ‘bizde -Adıyaman’da- seçimi partiler kazanmaz, falan veya filan ağa kazanır’ diyor ve halkı için mücadeleye atılıyor. Ve gelsin baskı, gelsin meydan dayağı. Sırrı Süreyya Önder kökten şerbetli. Anlıyoruz ki siyasetindeki ısrarın, direncin, her sözünde hissettiğimiz yaşanmışlığın uzun bir hikayesi var.

Sağ olsun her birisi bizlere ders niteliğinde olan hikayelerinden bolca yararlandık, yararlanacağız. Hastalandığında ‘geçmiş olmasını’ dilerken en sevdiği sıfatı ‘barış emekçisi’ ile selamladım. En içten temennim onunla, yıllardır fırsat bulamadığımız barış üzerine, mücadele üzerine, siyaseti ciddiyetle ama gülerek yapmak üzerine sohbeti yapmaktı, ne yazık ki olmadı. Sırrı Süreyya ‘uğurlama’ yazılarında derinden yaşadığı duygularını, yaşanmışlıkları, dostluklarını dile getirir, içten duygularla uğurlardı. Yıllar öncesinden, Türkiye İşçi Partisi Genel Sekreteri ve Türkiye Birleşik Komünist Partisi Genel Başkanı Nihat Sargın’ın ardından yazdıklarını unutamayız. Sargın, o sekiz yaşındayken babasını ölüm döşeğinde ziyaret eder. Yeni doğan kızkardeşine ağız birliğiyle Behice Boran’dan ilhamla Behice adını koyarlar.

Önder, Sargın’ı şöyle anlatır:

’81 yaşındaydı. Bütün bir ömrünü, ‘daha iyi bir dünya mümkün’ diyerek yoksulların kurtuluşuna ve aydınlığa adamıştı. Kendi hayatından bile bir hayat çıkaramamış olanlara inat, 81 yıllık ömrüne yüzlerce hayat sığdırmıştı.’

Önder 63 yaşındaydı. Acaba ondan hırsızlama şöyle yazsam kızar mıydı?

’63 yaşındaydı. Bütün bir ömrünü, daha iyi bir dünyada barış içinde eşit ve özgür yaşamak mümkün diyerek ezilen halkların ve yoksulların eşit yurttaşlık haklarına, kurtuluşuna ve aydınlığa adamıştı. Kendi hayatından bile bir hayat çıkaramamış olanlara inat, 63 yıllık ömrüne yüzlerce hayat sığdırmıştı.’

”VASİYETİ YERİNE GETİRİLDİ”

Sırrı Süreyya için son uğurlama çok mühimdir. Nihat Sargın uğurlamasına ‘hayattayken etmediğiniz teşekkürü, son yolculuğuna uğurlarken edebilirsiniz’ diye çağırıyor. Volkan Konak için ‘şerefle girdi hayatımıza, şerefle yaşadı, şerefiyle tamamladı zamanını. Şerefiyle de haşrolunacaktır inşallah.’ Yazdığı herbir içten satırı onun arkasından, onun için de söylemiş olalım. Nasıl olsa onun kadar içten ve etkili anlatamayız. Sırrı abi, Volkan Konak için uğurlama yazısında uğurlarken ‘saf tutmanın’ önemli olduğunu söyler. Vasiyeti yerine getirildi. Silivri’de -kendi usulümce- saf tutuldu. Anısı bol olsun. Yıllarını verdiği, her türlü sıkıntıya katlandığı ‘barış’a ülkemiz tez zamanda kavuşsun. Onun arkasından yollayacağımız en büyük armağan ‘barış içinde yaşayan bir ülke’ olacaktır. Güle güle Sırrı abi… Seni unutmayacağız.”

Related Posts

Kulis: Özgür Özel, kurultay davası için “Erdoğan’ın aldığı nefesten bile haberimiz var, butlan kararı çıkarsa bileklerimi keserim” demiş

Kulis: Özgür Özel, kurultay davası için “Erdoğan’ın aldığı nefesten bile haberimiz var, butlan kararı çıkarsa bileklerimi keserim” demiş

Köprünün ortası çöktü, araçlar tek tek nehre düştü: 9 ölü

Hindistan’ın batısında bulunan Gucerat eyaletinde korkunç bir olay meydana geldi. Vadodara ile Anand bölgeleri arasında ulaşımı sağlayan yaklaşık 900 metre uzunluğundaki köprünün iki ayağı arasında yer alan bölüm aniden çöktü. Yetkililer, çökme …

Aşırı sıcaklardan 7 kişi hayatını kaybetti! Bin 228 kişi hastaneye başvurmuştu

Dünya küresel ısınmanın da etkisiyle yükselen sıcaklık değerleri ile mücadele ederken, Güney Kore’de kavurucu yazın bilançosu netleşmeye başladı. Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Ajansı’ndan (KDCA) yapılan açıklamaya göre, 15 Mayıs’tan bu yana ülke …

2 bin yıl sonra ilk kez gün yüzüne çıktı: İskenderiye Feneri’nin temelleri keşfedildi

İskenderiye Feneri’ne ait kalıntılar, 2 bin yıl sonra Akdeniz’in derinliklerinden çıkarıldı. Mısır Turizm ve Antik Eserler Bakanlığı’nın izniyle yürütülen çalışmalara Fransız arkeolog Isabelle Hairy liderlik etti. Proje kapsamında, toplam 22 dev taş …

İzmir’de kabus yine başladı: Alevler yayılıyor

Geçtiğimiz haftalarda günlerce süren orman yangınlarının ardından İzmir’in Menemen ilçesinde yeni bir yangın başladı. Hızla büyüyen orman yangınını söndürmek için ekipler çalışıyor.

CHP’li Tanal’dan Adana sokaklarında miting çağrısı: ‘Zeydan Başkan’ın cezaevinde ne işi var?’

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Adana’da esnaf ve yurttaşlarla bir araya geldi. Tanal, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanvekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasına tepki göstererek, “Vatandaş sandığını önünde, Cumhurbaşkanı adayını da yanında istiyor ve Adana’dan şunu sesleniyoruz; Zeydan Başkan’ın cezaevinde ne işi var” dedi.