Anoreksiya Nervoza ve Gençler Üzerindeki Etkileri
Gençler, sosyal medya, çevresel baskılar ve medya tarafından sürekli olarak “ince beden” baskısına maruz kalmaktadır. Bu durum, anoreksiya nervoza gibi çeşitli yeme bozukluklarını tetikleyebilir.
Anoreksiya nervozanın ciddi bir psikiyatrik hastalık olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu rahatsızlığın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da yıkıcı etkilere sahip olduğunu belirtmektedir. Genetik yatkınlık, düşük benlik saygısı, mükemmeliyetçilik ve kontrol arayışı bu hastalığın gelişiminde rol oynayan psikolojik faktörler arasındadır.
Modern toplumun dayattığı ince beden algısının, gençleri bu tür rahatsızlıklara karşı daha savunmasız hale getirdiği ve tetiklediği saptanmıştır.
Uzmanlar, anoreksiyanın belirtilerini gözden kaçırmamanın önemli olduğunu vurgulamakta ve aşırı ağırlık/kilo kaybı, yorgunluk, kas kaybı, cilt kuruluğu gibi fiziksel belirtilerin yanı sıra yeme alışkanlıklarında değişiklik, takıntılı düşünceler ve aşırı spor gibi davranışsal belirtilerin de önemsendiğini belirtmektedir.
Anoreksiya tedavisinin sadece kişinin kilo almasını sağlamakla sınırlı olmadığının altını çizen uzmanlar, psikiyatrist, diyetisyen ve psikolog desteğinin yanı sıra bilişsel davranışçı terapi ve aile terapisinin de bu sürece dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.
Ayrıca, kontrolsüz diyetlerin ve detoks yöntemlerinin ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği ve bu tür uygulamalardan kaçınılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunulmaktadır.
Sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme düzenine vurgu yapılırken, her bireyin beslenme ihtiyaçlarının kişiselleştirilmesi gerektiği ve bu konuda mutlaka uzman diyetisyenlere danışılması gerektiği belirtilmektedir.